Büro-İş, Haksız Görevlendirmelerin İptali İçin Yargıya Başvurdu
Sosyal Güvenlik Kurumu’nda EYT ile birlikte iş yükü artışı sonrasında başlayan hareketlilik süreci devam ederken Büro-İş Sendikası’na bağlı olan Antalya’da misyonlu 12 SGK çalışanı hakkında yapılan görevlendirmelere ait harekete geçildi. Büro-İş Genel Lideri Alay Hamzaçebi, “anayasal hakkını arayarak hareketlere katılan Antalya SGK çalışanı üyelerimize verilen ‘sürgün’ cezalarının iptali için Antalya Yönetim Mahkemesi’nde davalar açıldı. Zulüm yapanlar hesap verecek” açıklamasında bulundu. Büro-İş ayrıyeten kurumdaki mesai yükü konusunda açıklamada bulunarak ‘SGK’daki angaryalara son verin’ daveti yaptı.
Şube Müdürü ve Çalışanların Misyon Yerleri Değiştirilmişti
Büro-İş Sendikası tarafından şubat ayında başlayan mart ayı müddetince de devam eden SGK Hareketleri, çalışanların vazife yerlerinin değiştirilmesiyle sonuçlandı. Bilim Sıhhat Haber Ajansı’nın ‘Eylemlere Katılan SGK Çalışanlarına Görevlendirme Zinciri’ haberde, SGK Muhasebe Siyasetleri Geliştirme Daire Başkanlığında Şube Müdürü Feyzullah Aktaş başta olmak üzere Antalya Toplumsal Güvenlik Vilayet Müdürlüğünde vazifeli Büro-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi İlhan Ersan ile birlikte sendika üyesi 12 kişinin vazife yerlerinin değiştirilmesi konusu gündeme getirilmişti. Büro-İş Genel Merkezi bahisle ilgili harekete geçerek, misyon yeri değişiklikleri ile ilgili dava açtı. Büro-İş Genel Lideri Alay Hamzaçebi, sürgün cezalarının iptali için Antalya Yönetim Mahkemesi’ne başvurduklarını duyurdu.
SGK’daki Mesai Angaryasına Son Verin!
Büro-İş ayrıyeten Toplumsal Güvenlik Kurumu’nda devam eden iş yükü ile ilgili de açıklamada bulunarak, SGK memurlarının sıkıntılarını lisana getirdi. Açıklamada, “doğumdan vefata kadar geçen mühlet boyunca tüm vatandaşlarımıza hizmet veren Türkiye’nin en değerli kurumlarının başında gelmektedir. Tabiri caizse 7’den 70’e herkese hizmet veren bir kurumun mevzuat ve iş yoğunluğu bugünün sıkıntısı değildir. Lakin EYT ve Yapılandırma Kanunu ile hem mevzuat hem iş yoğunluğu katlanarak artmış, işçi sayısı ise gitgide azalmaktadır. Yıllardır feryat figan eden sgk çalışanının, özlük haklarında bir düzgünleştirme yapılması kenarda dursun, var olan hakları da elinden alınmıştır. Bugün EYT li vatandaşlarımızın aylıkları bir an evvel bağlansın diye, gece gündüz demeden çalışan SGK işçilerine reva görülen, saati 54 TL’ lik fazla mesai fiyatıdır. Bunun dışında en ufak bir düzgünleştirme yapılmamıştır” cümleleri yer aldı.
“SGK Memurunu Yem Yapanlarla Hesaplaşacağız”
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Bakan Vedat Bilgin’in 54 TL’lik mesai fiyatı açıklaması ile ilgili tenkitte bulunan Büro-İş, “Ortalığı bayram yerine çevirenler utanmalıdır. Kamuoyuna SGK memuruna müjde diye lanse edilen mesai fiyatlarındaki kelamım ona artış memurlar ile vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmekten öbür bir işe yaramamaktadır. Bu zihniyetle SGK memurunu yem diye vatandaşın önüne atanlarla hesaplaşacağız” açıklaması yaptı. Gerçekleri anlatmaktan ve kamuoyunu bilgilendirmekten bir adım geri atmayacağı bildirisini veren Büro-İş Sendikası İdaresi, “Bugün Toplumsal Güvenlik Kurumuna bağlı bir müdürlükte tüm işçiye 100 saat üzerinden mesai fiyatı ödenirken öbür bir müdürlükte ise, 5-6 ünitede vazifeli işçi harici, hiçbir işçiye mesai fiyatı 1 kuruş dahi ödenmemektedir. Kimi müdürlüklerde turnike kayıtları dikkate alınırken kimilerinde ise aslında minimum fiyata çalışan memura tüm kolaylıklar sağlanmaktadır. Uygulamada birlikteliği sağlayamayan Toplumsal Güvenlik Kurumunun düştüğü durum içler acısıdır” dedi.
“Son defa Uyarıyoruz”
Büro-İş açıklamasına şöyle son verdi: “Hepsi yalnızca 3 ayla hudutlu olan vereceğiniz fazla mesai fiyatını memurunuza vermekten niçin imtina ediyorsunuz ? Bu kurumun çalışanı değil mi yılların birikimini omuzlayan ?Yarın açıklama yapacaksınız “vatandaşlarımıza kısa müddette aylıklarını bağladık.” diye. Sgk memuru değil midir bu aylıkların bu kadar kısa müddette bağlanmasını sağlayan ?İş atamaya gelince kepçeyle, memurun hakkı olanı vermeye gelince kaşıkla. Toplumsal Güvenlik Kurumu Başkanlığını uyarıyoruz bu sorumluluğun altında kalırsınız, haberiniz olsun! 64 yaşını geçmiş resen emekliliğine aylar kalmış memurları müdür takımlarına atarken kurum ziyanını düşünmeyeceksiniz, Kurumlar ortası geçişler de sıçrama tahtası üzere olacaksınız, Yazılı imtihanlar sonrası mülakatlar ile elek misyonu göreceksiniz, Memurun taleplerine ise kulak tıkayacaksınız. Yok o denli yağma. Şiddetle Uyarıyoruz. Bu misyonu berbata kullanmaktır. Türkiye’nin en “güzide” Kurumunda memurlar sefalete mahkum edilirken siz nerede bürokratlık yapıyor, nerede yöneticilik yapıyorsunuz? Büro-İş Sendikası olarak son defa uyarıyoruz. Memurunuzun gerisinde durun alınlarından akan terin hakkını verin. Çalışma ortamlarını, iş barışını sağlayın. Aksi halde telafisi güç problemlere sebebiyet vereceksiniz.” (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
